ANTİBİYOTİKLER / Köşe Yazısı - Betül Ülkü

7.02.2024 20:38:16
Betül Ülkü

Betül Ülkü

Bugün yıllardır bakterilere karşı kullandığımız, hatta öyle ki dilimize pelesenk olmuş bir grup ilaçtan bahsedeceğiz. Bahsedeceğimiz bu ilaç grubu: antibiyotiklerdir.

Öncelikle antibiyotik kelimesinin kökenine bakalım. Bu kelime Yunancada anti ‘karşı’ ve bios ‘yaşam’ anlamına gelen kelimelerinden  oluşmaktadır. Birleştirdiğimizde “yaşama karşı” anlamında antibiyozis veya antibiyotik kavramı karşımıza çıkmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere antibiyotikler bakterilerin yaşamalarına engel olan (bakterisidial) veya bakterilerin gelişimine, çoğalmasına olanak tanımayan (bakteriostatik) ilaçlardır.

 

Son zamanlarda antibiyotik kavramının yanında çokça duyduğumuz bir kavram daha mevcut. Bu 

kavram, hem hekimleri hem de hastaları etkenin tedavisinde zorlayacak olan “antibiyotik direnci”dir.

Antibiyotik direnci, antibiyotiğe maruz kalan bir bakterinin hayatta kalma becerisidir. 

 

Bir antibiyotiğin  bakteriye etkisinin kabaca üç ihtimali vardır. Bunlar: bakteriyi öldürmek, bakterinin çoğalmasını  durdurmak ve çoğalmasını durduramamaktır. Pekii bakteriler hayatta kalma becerilerini nasıl  geliştiriyorlar yani nasıl direnç geliştiriyorlar? Biraz da bu soruya cevap arayalım. 

 

Bir bakteriye daha fazla antibiyotik verilmesi bakterinin sabit kalmasına ya da ölümüne sebep 

olurken daha az miktarda kullanılan antibiyotik ise çoğalmasına yol açar. Bazı bakteriler kendi 

etraflarında bir biyofilm tabakası oluşturdukları için (bunu jöle içerisinde yüzen bakteriler gibi 

düşünebilirsiniz :)) antibiyotiğin bu tabakayı geçip içerisindeki bakterilere etki etmesinde kullanılan 

antibiyotiğin miktarı önemlidir. Bu bilgi bize kendi başımıza yüksek doz antibiyotik kullanım izni

vermez! Unutulmamalıdır ki vücudumuzun pek çok bölgesinde bizlere fayda sağlayan bakteriler var. 

Örneğin, bağırsaklarımızda bizler için B ve K vitamini üreten probiyotik bakteriler aşırı doz veya yanlış  antibiyotik kullanımında zarar görecektir. 

 

Bazı bakteriler çoğalırken mutasyona uğrarlar. Mutasyonlar: bakterinin verilen antibiyotiği yok 

etmesi, verilen antibiyotiği dışarı atması, bakterinin antibiyotiği içeriye almayan duvarlar yapması ve 

enerji üretme yolunu değiştirmesi (bazı antibiyotikler bakterilerin enerji yollarını keserek etki ederler  bakteriler de buna karşın farklı bir enerji üretme yolu bularak mutasyona uğramış olur) şeklinde  olabilir.  Bazı bakteriler ise genetik değişime uğrarlar. Genetik değişim dediğimiz olay aynı tür veya farklı  türdeki bakteriler arasında gerçekleşebilir. Temelde dirençli bir bakterinin direnç ile ilgili bilgilerini  (bir gen parçasını) bir başka bakteri kardeşine aktarmasıdır. Bir bakıma insanların kendi arasındaki sözlü bilgi aktarımının bakterilerdeki genetik bilgi aktarım versiyonudur. Bir bakteri ne kadar fazla bakteri ile karşılaşırsa o kadar fazla direnç geni aktarılır. Anlaşılacağı üzere kullanılan  antibiyotiğin miktarı, bakterinin herhangi bir mutasyon ve genetik değişim geçirip geçirmediği direnç  gelişimi için önem taşır.


 

Direnç gelişiminin önüne geçmek için birkaç basit öneri verilebilir.  

 

Sorumlu antibiyotik kullanımı: Sadece bakteriyel enfeksiyon (virüs değil) geçirdiğimizde antibiyotik 

kullanmak ve kullandığımız antibiyotiğin dar spektrumlu olması fayda sağlayacaktır. Kullanılacak  antibiyotiğin seçimi ve doz ayarı uzman doktorlar tarafından belirlenmelidir. Ayrıca hayvanlar için de  buna benzer şekilde uygulama yapılmalı, sağlıklı hayvanlara antibiyotik verilmemeli ve bakteriyel  enfeksiyonların tedavisinde dar spektrumlu antibiyotikler kullanılmalıdır. Antibiyotikleri nasıl  kullandığımız konusunda gerçekten seçici davranmak, bunların yararsız hale gelmesini önleyecektir. 

 

Antibiyotikleri sorumlu şekilde yok edilişi: Antibiyotikleri çöpe atmak, ortamda yaşayan bakterilerin  antibiyotiğe maruz kalmasını minimuma indirecek şekilde yapılmalıdır. Örneğin, antibiyotikleri ezmemeli veya onları tuvalete atmamalıyız. Böyle yapılması, antibiyotiğin toprakta ve suda yaşayan  bakterilere doğrudan etki etmesine yol açar. Bunun yerine uygulanabilecek iki seçenekten birisi  bunları atılmak üzere bir eczaneye geri vermek, diğeri ise ağzı kapalı bir plastik torbaya koyarak çöpe  atmaktır.

 

Elbette hasta olmaktansa hastalığı önlemek için çaba göstermek alınabilecek en iyi önlem olacaktır. 

Sağlık ve huzurla kalınız…

Bu yazı toplam 715 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Genç Diriliş Dergisi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.