BUZ DAĞININ ŞAİRİ: CAHİT ZARİFOĞLU / Köşe Yazısı - Harun Karaaslanoğlu

Harun Karaaslanoğlu

Bu yazı Genç Diriliş dergisinin Şubat 2024 tarihli 16. sayısından alınmıştır.
Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara'da doğdu. İçe kapanıklığı ile öne çıkan şair, zeki ve dalgındı. Şair, serüvenci, girişimci ve gezgin bir ruha sahipti. Çünkü bir dönem otostopla Avrupa'nın belli başlı ülkelerini gezmiş ve dostlar edinmiştir (1967). Lise yıllarında güreş sporuna ilgi duyan Zarifoğlu, pilotluğa da merak saldı, hatta 3 ay kurs gördü fakat iç kulağındaki bir rahatsızlığı nedeniyle pilotluğa kabul edilmedi. Zarifoğlu, Rasim Özdenören ve Necip Fazıl Kısakürek'in tavsiyesi üzerine Berat hanımla evlenmiş, 4 çocuk sahibidir. Zarifoğlu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören, Erdem Beyazıt ve Alaaddin Özdenören'i "Yedi Güzel Adam" şiirinde anlatmış ve bu grubun adı artık, "Yedi Güzel Adam" olmuştu.
Şimdi gelelim Zarifoğlu'nun şiire yaklaşımı nasıldı, nasıl bir duyarlılıkla şiirlerini yazardı, onu öğrenelim Zarifoğlu’nun dilinden.
"Ben İslami duyarlığa sahip bir şairim. Bununla iftihar ediyorum. Ya başka türlü olsaydı? Aman Allah'ım! İslami duyarlığa sahip olmak, her şiirde mutlaka İslâm'ı işlemek değil elbet. Ama sizin bu duyarlığa sahip bir şair olduğunuzun bilinmesi, teması itibarıyla ortadaki bir şiirinizin bile İslâmî bir atmosfer içinde algılanmasına yeter. Benim şiirlerimde hadis-i şerifler, belki ayetler, tasavvuf, menkıbeler, İslâmî davranış biçimleri, tavırlar, tepkiler, kabuller, suda erimiş madenler gibi vardır. Genellikle doğrudan doğruya, bangir bangır bağırarak söylemem. Onlar ömürsüzdür. Onlar ömürsüz olduğu için, bir sezgiyle bu yoldan kaçarım. Madem şiir yazıyorum, önemli olan ilkin şiirdir. Ama ona tadi, kaliteyi, evsafı verecek olan, içinde erimiş olanları ihmal etmeyeceksiniz..."
Böylesi zarif bir adamın İslam'ı şiirlerine işlemesi bizlere naif duygular katması muazzam bir nimet.
Cahit Zarifoğlu, Türk Edebiyatı'nın önde gelen isimlerinden biridir. Başta şiir olmak üzere, hikâye, roman, mektup, günlük, deneme, tiyatro ve çocuk hikâyeleri gibi geniş bir yelpazede eserler vermiştir. O, iyi bir edebiyatçı olmasının yanı sıra, İslami duyarlılığa sahip entelektüel bir kişiliğe de sahiptir. Coşkun ve aşk dolu bir dini anlayışla maruftur. Cahit Zarifoğlu için İslam, Hz. Muhammed'in hayatı ve ortaya koydukları ile eşdeğer bir konumdadır. Bu anlamdaki düşüncülerini şöyle ifade etmiştir:
"İslamiyet, Peygamber Efendimizin hayatından başka bir şey değildir. Ona benzemek, o ne yapıyorsa, o ne emrettiyse onu yapmak ve yasaklarından uzak durmak. Bunu gerçekleştirmek için ise Peygamberimizin zihinlerde teşekkül etmesi ve bu görüntünün tek taklit merkezi olarak devamı olması, tek denetleyicisi olarak kaybolmaması... Bize sürekli olarak onu göstermiyorlarsa, biz sürekli olarak onunla olalım. Onu anlatan makbul siyer kitapları okumak ve yaygınlaştırmak, yapılacakların diğer modellerden kaçmanın en kestirme yolu."
Zarifoğlu, İslam'ın iyi öğrenilmesi ve tatbik edilmesinden yanadır. Yazılarında sık sık bu hususun altını çizmiştir: "Müslümanların İslami konuları okuyup, öğrenip, kendi yakınlarına özellikle çocuklarına öğretmelerini istiyoruz. Bir davanın askerliğini yapmak için o davayı enine boyuna bilmek gerekir. İslam'ı iyi bilmek onu yaşamak için onu yaşatmak için, onu tebliğ etmek için, onu savunmak için ve nihayet onun uğruna ölmek için gerekli bize."
Bireylerin ve toplumun İslam'a göre şekil alması gerektiği kanaatindedir Zarifoğlu. Çünkü o, gerek ferdin gerek toplumun İslam ile bilinçleneceğine ve bu vesileyle kendilerine çeki düzen vereceklerine inanır.
"Efendiler kendimize gelelim! İşe evimizden başlayarak kendimize gelelim. İşte küçük formülümüz: Geniş bir ilmihal kitabı temin et sindire sindire oku, karını bacını çocuklarını karşına diz her gece muntazam oku ve anlat! Ailecek İslâm'ı öğren! Öğreniyor muyuz acaba diye kontrol et! Öğrenilenleri tatbik et tatbik ettir! O zaman gör bakalım evinde televizyon barınabiliyor mu? Üzerine vazife olmayan İslami konularda cahilane tartışmalara girebiliyor musun? Dünyanın dört bir tarafında din kardeşlerin şehit olurken, sen tıka basa yemek yiyip, lanetli televizyonun karşısına kurulup geğirebiliyor musun?"
"Efendiler! İlmihal okuyun. Evlerimizi Müslümanlığın öğrenildiği, konuşulduğu ve yaşandığı Müslüman haneler haline getirin. Bu akşam evinize dönünce etrafınıza Müslüman gözüyle bir bakın, acaba İslam'a aykırı neler var? Eşyalarınıza, eşinizin, çoluk çocuğumun kılığına kıyafetine, eline yüzüne, ağızlarından çıkana, oturup kalkmalarına bir nazar edin. Bakın düzeltilecek ne çok şey var. Ama ilkin öğrenmek gerek düzeltmek için. Okuma yazma öğrendiniz liseleri, üniversiteleri bitirdiniz, kendinizi allame (çok ve derin bilgili) bilirsiniz ama belki Müslümanca taharetlenmeden bile haberiniz yok. Kendinizi ve evinizi tepeden tırnağa İslam'a göre yeniden tertip etmediğiniz sürece İslam tek millet, diye düşünmenin anlamı kalmaz."
Zarifoğlu, Mustafa Özçelik'e gönderdiği bir mektubunda yaptıkları sanat çalışmalarını İslam'ın neresinde yer aldığını bir öz eleştiri kabilinden şu şekilde sorgulamıştır: "Batı'dan alınma kalıplarla az çok yerli içeriklerle yaptığımız sanat çalışmaları ne kadar İslami? Cahit Zarifoğlu yaşadığı dönemin siyasi ve sosyal atmosferini İslam penceresinden değerlendirdiğinde, ortaya çıkan tabloyu şöyle ifade eder: "On yıllardır sırtımızda İslam dışı bir düzenin kamburunu taşıyoruz. Düşmanlar ise bizim bu mutsuzluğumuzun üzerinde hora tepiyor. Artık kendimize gelelim. İşe evimizden başlayarak kendimize gelelim."
Zarifoğlu, İslami duyarlılığa sahip olmayan televizyon kanallarını, yaşadığı yıllarda sert bir dille eleştirmiştir. İslam'ın özüyle alay edildiğini, Müslümanların rencide olduğunu belirtmiştir. Bu anlamda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'na (TRT) gösterdiği tepkiler çoktur. Örnek olarak şunu verebiliriz: "TRT, Müslümanlar ve İslamiyet konularında çok ince hesaplar içindedir. Televizyonda eğer (sözüm ona) bir dakikalık İslami muhtevalı bir program veriliyorsa, o program o şekilde hazırlanmıştır ki, asıl faydayı, asıl kazancı İslam düşmanları görür. Zira o programın içinde mutlaka İslam'ın öyle alay eden, onu tahrif eden bir yer vardır. İşin ehli olmayan milyonlarca Müslüman o noktayı göremez. İşin aslını bilenler ve görenler ise, tespit ettikleri namussuzluğu ancak beş on kişiye duyurabilirler, oysa programı yüz binlerce Müslüman izlemiştir."
Daha birçok konuda görüşlerini İslami boyuttan bizlere aktaran merhum Cahit Zarifoğlu, adeta gaflet uykusundan uyanmamız için alarm niteliğinde sözlerle bir çok noktaya değinmiş, ufkumuzu açmıştır.
Zarifoğlu, pankreas kanseri nedeniyle 47 yaşına geldiğinde, 7 Haziran 1987'de, İstanbul'da vefat etmiştir. (inna Lillâhi ve İnnâ İleyhi Raciûn.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- BUZ DAĞININ ŞAİRİ: CAHİT ZARİFOĞLU1 Temmuz 2024 Pazartesi 19:59
- İSLAM'DA DAVETÇİ VE VASIFLARI30 Ekim 2023 Pazartesi 20:25
- Furkan KayanGazali'nin Ahlâk ve Eğitim Anlayışı
- Tuana Gümüş KAYBOLMUŞ GENÇLERE
- Bilal KarakurtBİZE HEYECANLI ADAM LAZIM
- Evin KayaKALEMİ KAMBURLAŞAN ŞAİR: AHMET SEZAİ KARAKOÇ
- BAŞYAZIHey Senin Mektebin Hangisi? Üstadın Kim?
- Harun KaraaslanoğluBUZ DAĞININ ŞAİRİ: CAHİT ZARİFOĞLU
- Sarenur Çelik BATAKLIĞA BATIRAN MECRALAR
- Zeynep KarakurtMÜSLÜMANLARIN DNA'SI: DİRİLİŞ NESLİNİN AMENTÜSÜ
- Akif Akman “HİÇ ŞÜPHESİZ BATIL SÜREKLİ YOK OLUCUDUR”
- Nazlı ŞahinMEVZU FİLİSTİN Mİ YOKSA KAHRAMAN OLMAK MI?
- ANCUZÎSOFİ AHMET'İN KULAKLARI ÇINLASIN
- Sümeyye Sultan YıldırımMÜSLÜMAN GENÇ KIZLARA KİTABI TAHLİLİ
- Rabia Tuana BakırcıOKUYUP VARIYORUM
- Bilal AKGÜLSELAHADDİN OLMA KENDİN OL
- Muhammed PolatASILLARIN ASLINA DÖNÜŞ:DİRİLİŞ
- MOLLA NÛRANİBİR İSLAMCI'NIN GAZETELERLE İMTİHANI
- GERÇEK EDİTÖRİMTİHAN MI DEDİNİZ?!
- Genç DirilişSAİD HAVVA'NIN HAYATI VE DÜŞÜNCELERİ
- EDİTÖREDİTÖR'DEN
- Sümeyye Sultan YıldırımÖZGÜRLÜĞÜMÜZE
- Zehra AkgülYAŞAYAN ÖLÜLER VAR MIDIR ACABA?
- Melek BellibaşADAB-I MUAŞERET
- Ömer Faruk KaplanToplumun Dinamikleri
- Firdevs Berfin AkgülSİYONİZM VE KÖKENİ
- Tuana GümüşMÜSLÜMANCA (KÖKLÜ) DEĞİŞİKLİK
- Betül ÜlküANTİBİYOTİKLER
- Salih ESKİTAŞAYNI DÜNYADA YAŞAMAK
- Isa Karaaslanoglu4 MADDEDE PSİKOLOJİ=İSLAM
- Ayşe Zehra HanDEVRİMCİ BİR MEKTEP: NECİP FAZIL KISAKÜREK
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |